Reklame Reklam
Nachrichten
« Dezember 2024 »
Mo Di Mi Do Fr Sa So
      1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031     
Adresse

Zeitungen

AksamCumhuriyetHurriyetMilliyetSabahTurkiye
Dienste e-konsolosluk

Türk Caferiler ve Meseleleri

Hasan ApaydinBizler Caferi mezhebine mensup insanlar olarak, gerek Türkiye olsun gerekse Avrupa birçok alanda sıkıntılar yaşamaktayız. Bu sıkıntılarımızı her platformda dile getirmekte olduğumuz halde henüz bunlara bırakın bir çözüm bulmayı daha net olarak bir muhatap bile bulamadık. Ama yine de yılmadan, usanmadan ve küsmeden bu dertlerimize çare aramaya devam edeceğiz.

Bizim dertlerimizin tek bir çözüm adresi vardır o da Türkiye Cumhuriyeti devleti. Çünkü ister Türkiye'de yaşayan Caferiler olsun ister Avrupa'da yaşayanlar hepimiz T.C. vatandaşıyız. O halde bu devletten medet beklemek en doğal hakkımızdır.

Hakkımızdır derken yanlış anlaşılmasın, bu sözü mecazi veya siyasi anlamda söylemiyorum. Türkiye Cumhuriyetinin bağımsızlık sembolü olan ay yıldızlı bayrağımızın kırmızı renginde birçok Caferi vatandaşın da kan olduğundan söylüyorum. Tarih boyunca ve hala bu vatan uğruna şehitler ve gaziler verdiğimizden ve vermeye de devam edeceğimizden söylüyorum. Vatanına ve milletine bağlı bir millet olarak bu devlete vergiler ödeyip, askerlik hizmeti ve bu devletin bekası için gerekli olan her türlü vazifeden kaçmayarak seve seve yerine getirdiğimizden dolayı söylüyorum.

Türkiye ve Avrupa'da ki Caferi toplumunun çoğunluğunu Azeri kökenli vatandaşların oluşturması ve bu güne kadar bu topluluktan tek bir terörist ve vatan haini çıkmaması en büyük iftiharlarımızdandır. Bizler bu vatana bu kadar sahip çıkarken onun kendi vatandaşının isteklerine kulak asmaması üzücüdür. Ama daha önce de söylediğim gibi bizler küsmedik ve küsmeyiz de ama hakkımızdan da vaz geçmeyiz. Aklıma gelmişken söyleyeyim.

Bir gün tanınmış meşhur bir âlim hastalanır ve yataklara düşer bunu öğrenen halk toplu halde o âlimin ziyaretine giderler. Pencereden dışarıya bakan hasta âlim kalabalık bir gurubun onun evine doğru yaklaştığını görür. Kapının önüne çıkarak "sizler de kimsiniz?" diye sorar. Kalabalık "bizler senin dostlarınız" derler. Âlim eline bir taş alıp onlara doğru koşmaya başlar, elinde taş ile âlimi görenler sağa sola kaçmaya başlarlar. Âlim şöyle seslenir: "Durun hani siz benim dostlarımdınız? Dost dostun cefa taşından kaçar mı? Seven sevdiğinden ne kadar sitem taşı yese de onunla sevgi binasını yüceltir.

Bizler bu güne kadar sitem taşları ile sevgi binamızı yücelttik, kaçmadık. Ama aynı hassasiyeti devlet büyüklerimizden de beklemekteyiz. Neden Milli Eğitim müfredatında Caferilik hakkında bilgiler yer almasın? Neden hem Caferi çocuklar hem de diğer mezhebe mensup vatandaşların çocukları Caferiliği devletin eli ile doğru bir şekilde tanımasınlar? Neden Ehli Sünnet mezheplerine sunulan inançlarını yaşayıp yaşatma hususundaki devlet desteği Caferilere de sunulmasın? Neden üniversite düzeyinde akademik eğitimde Caferilik de yer almasın? Neden devletin elinde olan Radyo ve televizyon imkânlarından Caferiler de yararlanmasın?

 

1  2  3